29 Ocak 2016 Cuma

Dipsiz Testi & Edip Cansever



Beni dinlersen Üsküdar'a gitme
İbrahim'i görme şiir yazma
Şu herkesin bildiği düzlük
Bu deli alacası çayır
Ardıç kuşu türkülü sokak
Senin için değil.

Sen yoksun
Çevrende kimseler yok
Zengin de olsan
Yoksulluğun gitmez.


28 Ocak 2016 Perşembe

Özlü Sözler # 17


Ne istediğimi kendim de bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum, ama gene de hayattan bir şeyler bekliyordum.

Tolstoy

27 Ocak 2016 Çarşamba

Kara gözlüm (1970) & Atıf Yılmaz




Türkan Şoray (Azize)  & Kadir İnanır (Kenan)…

“Söyleyeceğim ilk şarkıyı mutlu insanlara adıyorum. Bu şarkının benim için tatlı acı hatıraları vardı. Aşkın ne olduğunu ben bu şarkıyla öğrendim, saadeti bu şarkıda tattım. Bir şey daha öğrendim bu şarkıyla, herşeye sahip olmak isteyen elindekini de kaybediyor.”

25 Ocak 2016 Pazartesi

Hayallerimizdir Yaşatan



“Eğer bir kişinin hayalleri yoksa, artık yaşamak için de herhangi bir sebebi kalmamıştır.”




24 Ocak 2016 Pazar

Kimi Sevsem Sensin & Attila İlhan



Kimi sevsem sensin / hayret
Sevgin hepsini nasıl degiştiriyor
Gözleri maviyken yaprak yeşili
Senin sesinle konuşuyor elbet
Yarım bakışları o kadar tehlikeli
Senin sigaranı senin gibi içiyor
Kimi sevsem sensin / hayret
Senden nedense vazgeçilemiyor

Herşeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet
Sarışın başladığım esmer bitiyor
Anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli
Dudakları keskin kırmızı jilet
Bir belaya çattık / nasıl bitirmeli
Gtar kımıldadı mı zaman deliniyor
Kimi sevsem sensin / hayret
Kapıların kapalı girilemiyor

Kimi sevsem sensin / senden ibaret
Hepsini senin adınla cağırıyorum
Arkamdan şımarık gülüşüyorlar
Getirdikleri yağmur / sende unuttuğum
Hani o sımsıcak iri çekirdekli
Senin gibi vahşi öpüşüyorlar
Kimi sevsem sensin / hayret
İn misin cin misin anlamıyorum...

23 Ocak 2016 Cumartesi

Özlü Sözler # 16


Yetenek kimsenin vuramadığı, deha ise kimsenin göremediği hedefi bulur.

Arthur Schopenhauer

20 Ocak 2016 Çarşamba

Dünyadaki En Güçlü Ordu: “İşsizler Ordusu”





“İşsizlik gerçekten zor zanaattır. Sıkıntıda, dertte ilk göze batan insan, işsizdir. İşsiz kalmanın mağrurluğu ve çevrenin işsiz kalana anlayışı, işsizliğin süresi uzadıkça azalır. Sürekli çok meşgulmuş gibi yapsanız bile, belli bir zaman sonra aslında meşgul olmadığınız fark edilir. Büyük bir ciddiyetle internete giren işsiz, belki bilgisayardan anlamayan aileyi belli bir yere kadar oyalar ama er ya da geç internette mal gibi gezindiğiniz anlaşılır. İşsizin erken kalkmasına gerçekten gerek yoktur ama öğlene kadar uyuyan işsiz göze batar sinirleri üzerine çeker. Bir yere gitmeseniz bile işsiz olarak herkesten önce kalkıp evden uzaklaşmanız gerekir. Az yemeli , sürekli dertli gibi görünmeli, fazla konuşmamalı, fazla televizyon izlememeli, her şeyi en minimumunda yapmalıdır işsiz. Biri geldiğinde odada oturmaya devam etmemelidir, başka bir odaya geçmelidir.”

Umut Sarıkaya kitabında işsizlik hakkında bunları yazmış. O kadar güzel özetlemiş ki bir işsizin o günlerde ne yaptığını ve ne yapması gerektiğini, herkes kendinden bir şeyler bulmuştur mutlaka. Üniversiteden mezun olduğum günden bugüne kadar iki kere işsizler ordusuna katıldım. Aslında üç ama işsizler ordusuna üyeliğim bir ay sürmüştü ve daha çok tatil yapıp dinleneyim kafasında olduğum için orduda bir sorumluluk almadım. 

İşsiz olduğunuz o dönem  gerçekten çok yıpratıcıdır. Ne yapmanız gerektiğinizi algılayamıyorsunuz. İlk birkaç hafta onlarla ne kadar çok çalışma istediğinizi belirten mailler attığınız şirketlerin olumlu bir cevap verirler mi diye düşünerek geçiriyorsunuz. Bu süreç uzadıkça ve klasik “biz size döneriz”i duyduğunuz her an umudunuz biraz azalır ve kendiniz bırakırsınız tembelliğin, üşengeçliğin kucağına. Yeni bir diziye başlanır, bir oyunun bağımlısı olursunuz, kendinizi yemeğe adadığınızı görürsünüz. Yani binerseniz bir alamete sonunda kıyamet sizi karşılayacaktır. Zor azizim…