18 Şubat 2016 Perşembe

Hayat Bir Defte İse...



“Hayat bir defter ise, yaşamak defterin sayfalarına karaladıklarımızdır.”

Bazen hayatı belli kuralların olduğu ve o kuralların dışına çıkılmayacak bir yer olarak görürüz. Her bir olay, duygu karşısında ne yapılacağı bellidir. Nasıl konuşulacağı, nasıl davranılacağı.. Hayatı matematik gibi yaşarız. Ne olursa olsun iki kere iki her zaman dörttür. Bu dördü öyle sahipleniriz ki başka bir sonucun olabileceği aklımıza bile gelmez.

Bazen zihnimizde, kalbimizde hangi duygu kendisini gösteriyorsa, beynimize hangi komutları yollamak istiyorsak öyle yaşıyoruz. Hayatı var olduğu gibi kabul edip kendi bakış açınla yorumlamak… Kimi zaman bunu şiirle yaparız, kimi zaman mektupla, kimi zaman yazılarla… İçimizde var olan sevgiyi, özlemi, nefreti kelimelere dökeriz. Bizden izler taşıyan kelimelerle cümleler, cümlelerden paragraflar…

Bazen hayat bizim için sadece anlardan ibaret olur. Var olma nedenimizi, ne yapmak istediğimizi o anlar üzerinden anlatmak isteriz. O anın her zaman yanımızda olması için ölümsüzleştirmek isteriz. Çektiğimiz her fotoğrafla, çizdiğimiz her resimle kendi film şeridimizi oluştururuz.

Hayatı nasıl yaşamak istediğimize bağlı olarak kimi zaman kareli defter kullanırız, bir sürü formüle yer veririz, hedeflerimize ulaşmanın denklemini bulmaya çalışırız, hayatımızdaki bilinmeyenlere değer vererek sonucu bulmaya çalışırız; kimi zaman çizgili defter kullanırız,  yazıyla kendimizi daha iyi ifade ederiz, sevgimizi ya da sitemimizi şiirle daha iyi anlatırız, söyleyemediğimiz için içimizi kemiren sözleri yazıyla kelimelere dökeriz; kimi zaman çizgisiz defter kullanırız, yeteneğimizi kullanarak doğru açılardan bakarak hayatımızı ölümsüzleştiririz, bir tuşa basarak resmederiz, fırça darbeleriyle tablolaştırırız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder